Psikoloğa Gitmek Sicile İşler mi?

Psikoloğa gitmek, herhangi bir yaş grubundan, meslek grubundan veya sosyal statüden insanın başvurabileceği evrensel bir sağlık hizmetidir. Hayatın farklı dönemlerinde yaşanan stres, kaygı, üzüntü, ilişki sorunları veya travmatik olaylar sonrasında psikolojik destek almak son derece normaldir. Öğrenciler sınav kaygısıyla, çalışanlar iş stresiyle, ebeveynler çocuk yetiştirme zorluklarıyla veya emekliler yalnızlık hissiyle psikoloğa başvurabilir.

Psikolojik destek almak, zayıflık işareti değil aksine kendine yatırım yapmanın ve ruh sağlığını koruma sorumluluğunun bir göstergesidir. Toplumda hâlâ var olan damgalama korkusu nedeniyle birçok kişi psikoloğa gitmeyi erteliyor ancak bu durum sorunların derinleşmesine yol açabilir. Başarılı iş insanları, sporcular, sanatçılar ve her kesimden insan düzenli olarak psikolojik danışmanlık alır. Kendinizi daha iyi tanımak, baş etme becerilerinizi geliştirmek veya yaşam kalitenizi artırmak için psikoloğa başvurmak herkes için uygundur.

Psikiyatriste gitmek, ruh sağlığı sorunlarının tıbbi boyutunu ele almak isteyen herkes için geçerli bir seçenektir. Psikiyatristler tıp doktorudur ve depresyon, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, şizofreni, obsesif kompulsif bozukluk gibi tanıları koyabilir ve ilaç tedavisi uygulayabilir. Özellikle orta ve ağır düzeyde ruhsal rahatsızlıklar yaşayan kişiler, ilaç desteğiyle birlikte tedavi sürecini daha etkili yönetebilir.

Psikoloğa giden birçok kişi, danışmanının önerisiyle ilaç tedavisi için psikiyatriste yönlendirilebilir veya tam tersi bir süreç yaşanabilir. Psikiyatri hizmeti almak, kişinin günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyen semptomları azaltmayı hedefler. Uyku bozuklukları, panik ataklar, kronik kaygı veya duygu durum düzensizlikleri gibi durumlarda psikiyatrik değerlendirme yapılması önemlidir. Psikiyatriste gitmek de tıpkı psikoloğa gitmek gibi sağlık hakkınızı kullanmaktır ve bu konuda çekinmeniz gereken hiçbir şey yoktur.

Kamu hastanesinde psikoloğa gitmek kesinlikle adli sicil kaydına işlenmez. Adli sicil, yalnızca ceza mahkemelerinde verilen hükümlerin kaydedildiği bir sistemdir ve sağlık hizmeti almak hiçbir şekilde bir suç veya ceza değildir. Devlet hastanelerinde aldığınız psikolojik danışmanlık hizmeti, tıbbi kayıtlarınızda yer alabilir ancak bu kayıtlar hasta mahremiyeti kapsamında korunur ve yetkisiz kişilerin erişimine kapalıdır.

Kamu hastanelerinde görev yapan psikologlar, mesleki etik kuralları ve hasta hakları yönetmeliği gereği gizlilik ilkesine uymak zorundadır. Sizinle yapılan görüşmeler, paylaştığınız kişisel bilgiler ve tedavi süreci tamamen gizli tutulur. Hastane kayıtlarınıza yalnızca tedavinizle doğrudan ilgili sağlık personeli erişebilir. Dolayısıyla devlet hastanesinde psikolojik destek almak, herhangi bir resmi kuruma bildirilmez ve sicilinize işlenmez. Bu hizmeti almaktan çekinmemeniz gerekir çünkü yasal olarak tam bir koruma altındasınız.

Özel psikoloğa gitmek de tıpkı kamu hastanesinde olduğu gibi sicile işlenmez. Özel muayenehaneler, psikolojik danışmanlık merkezleri veya özel kliniklerde aldığınız hizmetler tamamen gizlilik ilkesine tabidir. Özel sektörde çalışan psikologlar da aynı etik kurallara ve yasal düzenlemelere uymak zorundadır. Danışan-terapist ilişkisinde güven en önemli unsurdur ve bu güven ancak gizlilik garantisiyle sağlanır.

Özel psikolog larla yapılan seanslar herhangi bir resmî sisteme bildirilmez ve bu kayıtlar kurumun kendi iç arşivinde saklanır. Bu bilgiler, sadece sizin tedavinizle ilgili olarak kullanılır ve onayınız olmadan hiçbir kişi veya kurum ile paylaşılmaz. Özel psikolojik danışmanlık hizmeti almanın bir avantajı da genellikle bu kayıtların devlet sistemine entegre olmamasıdır. Dolayısıyla özel psikoloğa gitmek, daha da gizli bir süreç olarak yürütülebilir ve bu durum kesinlikle sicilinize işlenmez.

Psikolog randevuları ve psikolojik danışmanlık hizmetleri genellikle e-Devlet veya e-Nabız sistemlerinde görünmez. Bunun temel nedeni, psikologların tıp doktoru olmaması ve psikoloji hizmetlerinin reçete veya tıbbi rapor gerektirmemesidir. E-Nabız sistemi, ağırlıklı olarak hekimler tarafından verilen tıbbi hizmetleri, reçeteleri, tahlil sonuçlarını ve ameliyat kayıtlarını içerir. Psikolojik danışmanlık bu kategoriye girmez.

Devlet hastanelerinde bile psikolog randevuları e-Nabız'da detaylı şekilde görünmez. Sadece bazı durumlarda genel bir poliklinik kaydı olarak sistem üzerinde yer alabilir ancak görüşme içeriği, tanı veya tedavi detayları asla paylaşılmaz. Özel psikologlardan alınan hizmetler ise tamamen kayıt dışıdır çünkü özel klinikler ve danışmanlık merkezleri genellikle e-Nabız sistemine entegre değildir. SGK üzerinden geri ödeme almadığınız sürece bu randevular hiçbir resmi sistemde görünmez. Bu durum, mahremiyetinizi korumak açısından ek bir güvence sağlar.

Psikoloğa gitmek sicile işlemez çünkü adli sicil sistemi sadece ceza mahkemelerinde verilen mahkumiyet kararlarını içerir. Sağlık hizmeti almak, bir suç veya ceza değildir ve dolayısıyla adli sicil kaydı ile hiçbir ilgisi yoktur. Türkiye'de hasta hakları yönetmeliği ve kişisel verilerin korunması kanunu, sağlık bilgilerinizin mahremiyetini güvence altına alır. Psikolojik destek almak, kişisel bir tercih ve sağlık hakkınızın kullanılmasıdır.

Ayrıca psikologlar, mesleki etik yönergeleri gereği mutlak gizlilik ilkesine uymak zorundadır. Bu ilke, danışanın onayı olmadan hiçbir bilginin üçüncü kişilerle paylaşılmamasını gerektirir. Psikolog, yalnızca kişinin kendisine veya başkalarına ciddi zarar verme riski olduğu durumlarda gizliliği bozabilir ve bu durumlar son derece sınırlıdır. Normal psikolojik danışmanlık sürecinde paylaştığınız hiçbir bilgi, hiçbir kuruma bildirilmez. Dolayısıyla psikoloğa gitmek tamamen güvenli bir süreçtir ve herhangi bir kayıt sisteminize işlenmez.

Psikoloğa veya psikiyatriste gitmenin sayısız nedeni vardır ve bunların tümü geçerli ve önemlidir. Depresyon, anksiyete, panik atak, travma sonrası stres, yas süreci, ilişki sorunları, öfke kontrolü, düşük benlik saygısı, uyku bozuklukları gibi durumlar profesyonel destek almayı gerektirir. Ayrıca hayatta önemli geçişler yaşarken, örneğin evlilik, boşanma, iş değişikliği, taşınma veya ebeveyn olma gibi dönemlerde de psikolojik destek faydalı olur.

Sadece problemlerin varlığında değil, kişisel gelişim ve kendini daha iyi tanıma amacıyla da psikolojik danışmanlık alınabilir. Stres yönetimi, iletişim becerilerini geliştirme, yaşam hedeflerini netleştirme veya daha sağlıklı ilişkiler kurma gibi amaçlarla da psikoloğa başvurulur. Psikiyatriste ise özellikle ilaç tedavisi gerektiren durumlar için gidilir. Orta ve ağır depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni, şiddetli anksiyete bozuklukları ve obsesif kompulsif bozukluk gibi durumlar psikiyatrik değerlendirme ve medikal tedavi gerektirir. Her iki durumda da erken müdahale, iyileşme sürecini hızlandırır.

Psikiyatri seansları kesinlikle sicile işlenmez. Psikiyatriste gitmek, tıpkı bir kardiyoloğa veya ortopediste gitmek gibi bir sağlık hizmetidir ve hiçbir şekilde adli sicil kaydına geçmez. Psikiyatrik muayene ve tedavi kayıtları, tıbbi gizlilik kapsamında korunur ve hasta hakları yönetmeliği gereği yetkisiz kişilerle paylaşılamaz. Psikiyatristler de diğer tüm hekimler gibi Hipokrat Yemini ile bağlıdır ve hasta mahremiyetini korumakla yükümlüdür.

Psikiyatri kliniklerinde aldığınız hizmetler, hastane kayıt sisteminde yer alır ancak bu kayıtlar sadece tedaviyle ilgili sağlık personelinin erişimine açıktır. Bu bilgiler asla adli sicil, emniyet kayıtları veya herhangi bir kamu kurumuna otomatik olarak aktarılmaz. Sadece mahkeme kararı gibi istisnai durumlarda ve yasal zorunluluk halinde sınırlı bilgi paylaşımı yapılabilir. Normal şartlarda psikiyatri seanslarınız tamamen gizli kalır ve sicilinize işlenmez. Bu nedenle psikiyatrik destek almaktan çekinmemelisiniz.

Psikiyatri kliniğinde yatarak tedavi görmek de sicile işlenmez. Yatarak tedavi, ağır ruhsal krizler, intihar riski veya günlük yaşam fonksiyonlarını ciddi şekilde etkileyen durumlar için uygulanan bir tıbbi müdahaledir. Bu süreç, hastanın güvenliğini sağlamak ve yoğun tedavi desteği vermek amacıyla yapılır. Hastane kayıtlarında bu bilgiler yer alır ancak adli sicil sistemine hiçbir şekilde aktarılmaz.

Yatarak tedavi kayıtları, tıbbi gizlilik kapsamında en üst düzeyde korunur. Bu bilgilere sadece tedavi ekibi ve hastanın kendisi erişebilir. Taburcu olduktan sonra bu kayıtlar hastane arşivinde saklanır ve yasal saklama süreleri sonunda imha edilir. Hiçbir şekilde bu bilgiler kamuya açık hâle gelmez veya başka kurumlara bildirilmez. Psikiyatri kliniğinde yatmış olmak, ileride herhangi bir hukuki süreçte veya iş başvurularında otomatik olarak ortaya çıkmaz. Sadece siz kendi onayınızla bu bilgiyi paylaşırsanız veya mahkeme talebi olursa bu kayıtlara erişilebilir.

Psikiyatrik ilaç kullanımı sicile işlenmez. Antidepresan, anksiyolitik, mood stabilizer veya antipsikotik gibi ilaçlar, psikiyatrist tarafından reçete edilir ve eczaneden temin edilir. Eczane kayıtlarında ilaç adı, dozu ve temin tarihi gibi bilgiler saklanır ancak bu bilgiler tıbbi kayıt sistemi içinde kalır ve adli sicile işlenmez. Yeşil reçete ile alınan ilaçlar bile sicil kaydı oluşturmaz.

Yeşil reçete sistemi, bazı psikiyatrik ilaçların kontrollü kullanımını sağlamak için oluşturulmuş bir takip sistemidir ancak bu sistem tıbbi amaçlıdır ve adli sicil ile hiçbir bağlantısı yoktur. Bu reçeteler, sadece kötüye kullanımı önlemek ve tedavi sürecini izlemek amacıyla kayıt altına alınır. Hiçbir şekilde kamu kurumlarına bildirilmez veya iş başvurularında kontrol edilmez. Psikiyatrik ilaç kullanmanız, yasal haklarınızı kısıtlamaz ve herhangi bir sicil kaydı oluşturmaz. Bu nedenle ihtiyaç duyduğunuzda ilaç tedavisinden çekinmemelisiniz.

Psikiyatriden alınan heyet raporu, sicile işlenmez ancak bu raporlar belirli durumlarda resmi işlemlerde kullanılabilir. Heyet raporu, birden fazla uzman hekimin değerlendirmesiyle hazırlanan kapsamlı bir tıbbi belgedir ve genellikle engellilik oranının belirlenmesi, iş göremezlik tespiti veya adli süreçler için talep edilir. Bu raporlar, SGK veya sağlık kurullarının arşivinde saklanır ancak adli sicil kaydına geçmez.

Heyet raporları, sadece ilgili kurum tarafından değerlendirilir ve başka amaçlar için kullanılamaz. Örneğin engellilik raporu almış bir kişinin bu bilgisi, iş başvurusunda işveren tarafından öğrenilemez çünkü bu rapor kişinin onayı olmadan paylaşılamaz. Mahkeme kararı veya yasal zorunluluk olmadıkça bu raporlara üçüncü şahıslar erişemez. Psikiyatrik heyet raporu almak, sağlık haklarınızdan yararlanmanızı sağlar ve herhangi bir olumsuz kayıt oluşturmaz. Bu raporlar sadece belirli hakları kullanmak için gerekli olan tıbbi dokümanlardır.

Psikoloğa veya psikiyatriye gitmek, memurluğa engel değildir. Devlet memurluğuna alınmada aranan şartlar arasında sadece görevin devamlı yapılmasına engel teşkil edecek düzeyde sağlık sorunu bulunmaması şartı vardır. Sadece psikiyatrik bir muayene veya tedavi geçmişi, bu şartı ihlal etmez. Memur alımlarında yapılan sağlık kontrollerinde, mevcut sağlık durumunuz değerlendirilir ve geçmişte aldığınız psikolojik destek sorgulanmaz.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre, sadece sürekli ve ağır psikiyatrik hastalıklar memurluğa engel olabilir. Bunlar arasında kontrol altına alınamayan şizofreni, şiddetli bipolar bozukluk veya kronik psikoz gibi durumlar sayılabilir. Ancak tedavi ile kontrol altına alınmış depresyon, anksiyete veya hafif düzeydeki ruhsal rahatsızlıklar engel oluşturmaz. Önemli olan, görevinizi yapabilecek sağlık durumunda olmanızdır. Geçmişte psikolojik destek almış olmanız veya kısa süreli ilaç kullanmış olmanız memuriyete kesinlikle engel değildir.

Psikoloğa veya psikiyatriye gitmek, öğretmenliğe engel değildir. Öğretmen alımlarında da memuriyette olduğu gibi sadece görevin sürekli yapılmasını engelleyecek düzeyde sağlık sorunu aranır. Geçmişte psikolojik danışmanlık veya psikiyatrik tedavi almış olmak, öğretmenlik mesleğine başvurmak için bir engel teşkil etmez. Öğretmen adaylarının sağlık raporlarında mevcut sağlık durumları değerlendirilir.

Öğretmenlik mesleği, duygusal olarak zorlu bir meslek olduğu için bazı öğretmenler görev sırasında psikolojik destek alabilir ve bu durum tamamen normaldir. Stres yönetimi, tükenmişlik sendromu veya iletişim sorunları gibi konularda psikoloğa başvuran birçok öğretmen vardır. Bu durum, mesleki gelişimin bir parçası olarak görülür ve kariyer açısından herhangi bir olumsuzluk yaratmaz. Sadece aktif öğretim görevini yerine getiremeyecek düzeyde ağır psikiyatrik hastalıklar, görevden uzaklaşmayı gerektirebilir ancak bu durumlar son derece nadirdir ve tedavi ile düzeltilebilir.

Profesyonel askerlik için başvurularda, sağlık şartları diğer mesleklere göre daha katıdır çünkü askeri görevler fiziksel ve ruhsal dayanıklılık gerektirir. Ancak geçmişte psikoloğa gitmiş olmak, otomatik olarak askerliğe engel değildir. Önemli olan, başvuru anında aktif bir psikiyatrik hastalığınızın olup olmadığı ve bu durumun askeri görevi yapmanıza engel olup olmadığıdır. Geçmiş yıllarda kısa süreli psikolojik destek almış olmak sorun yaratmaz.

Profesyonel askerlik başvurularında son iki yıl içindeki psikiyatrik geçmiş sorgulanır. Eğer bu süre içinde psikiyatriye gitmiş veya ilaç kullanmışsanız, epikriz raporu istenebilir. Bu rapor, hangi tanıyla ne süreyle tedavi gördüğünüzü ve mevcut durumunuzu gösterir. Hafif düzeyde tedavi görmüş ve şu anda tamamen iyileşmiş adaylar kabul edilebilir. Ancak kronik psikiyatrik hastalıklar, intihar girişimi öyküsü veya ağır ruhsal bozukluklar profesyonel askerliğe engel olabilir. Bu değerlendirme, askeri sağlık heyeti tarafından bireysel olarak yapılır.

Polislik mesleği için yapılan sağlık kontrollerinde, ruhsal sağlamlık önemli bir kriterdir. Emniyet Teşkilatı Sağlık Yönetmeliği'ne göre, polis adaylarının ruhsal yönden sağlam olması ve geçmişinde herhangi bir ruhsal hastalık, intihar girişimi veya kişilik bozukluğu bulunmaması beklenir. Ancak bu, geçmişte hiç psikolojik destek almamış olmak anlamına gelmez. Önemli olan, ciddi bir psikiyatrik tanı almamış olmak ve mevcut durumda sağlıklı olmaktır.

Polis adaylarının son iki yıl içindeki psikiyatri geçmişi kontrol edilir. Eğer bu süre içinde psikiyatriye gitmiş veya ilaç kullanmışsanız, detaylı bir epikriz raporu istenir. Bu raporda hangi tanıyla tedavi gördüğünüz, ne kadar süreyle ilaç kullandığınız ve mevcut sağlık durumunuz belirtilir. Hafif düzeyde anksiyete veya geçici stres bozukluğu gibi durumlar, tamamen iyileştikten sonra engel oluşturmayabilir. Ancak şizofreni, bipolar bozukluk, ağır depresyon veya intihar girişimi öyküsü olan adaylar polisliğe kabul edilmez. Her vaka bireysel olarak değerlendirilir.

Genel olarak psikoloğa veya psikiyatriye gitmek, mesleki hayata engel oluşturmaz. Ancak silah taşıma yetkisi gerektiren veya yüksek güvenlik seviyesi olan bazı mesleklerde psikiyatrik geçmiş detaylı incelenir. Polislik, profesyonel askerlik, özel güvenlik, pilotluk ve silah ruhsatı gerektiren pozisyonlarda aktif psikiyatrik hastalık veya ilaç kullanımı değerlendirilir. Önemli olan, tedavi geçmişiniz değil mevcut sağlık durumunuzdur.

Bu mesleklerde bile geçmişte kısa süreli ve hafif düzeyde psikolojik destek almış olmak otomatik red nedeni değildir. Her başvuru, sağlık heyeti tarafından bireysel olarak değerlendirilir. Örneğin, yıllar önce kısa süreli anksiyete tedavisi görmüş ve şu anda tamamen sağlıklı olan bir kişi bu mesleklere girebilir. Buna karşılık, kronik ve ağır psikiyatrik hastalıklar, özellikle kontrol altına alınamayan durumlar, güvenlik gerektiren mesleklere engel olabilir. Bunun dışında öğretmenlik, mühendislik, avukatlık, sağlık çalışanlığı gibi tüm mesleklerde psikolojik destek geçmişi sorun yaratmaz.

Psikoloğa veya psikiyatriste gitmek, eğitim hayatınıza kesinlikle engel çıkarmaz. Üniversite başvurularında, lise kayıtlarında veya herhangi bir eğitim kurumuna kayıtta psikolojik destek geçmişiniz sorgulanmaz. Öğrenciler, sınav kaygısı, uyum sorunları, sosyal ilişki zorlukları veya akademik stres nedeniyle sıklıkla okul psikolojik danışmanlarına veya dış terapistlere başvurur. Bu durum tamamen normaldir ve teşvik edilir.

Birçok okulda rehberlik servisleri bulunur ve öğrencilerin psikolojik desteğe erişimi kolaylaştırılır. Üniversitelerde de psikolojik danışmanlık merkezleri vardır ve öğrenciler ücretsiz veya uygun fiyatlarla bu hizmetlerden yararlanabilir. Psikolojik destek almak, akademik başarıyı artırabilir ve öğrencinin genel refahını iyileştirebilir. Hiçbir eğitim kurumu, öğrencinin psikolojik destek aldığı gerekçesiyle ayrımcılık yapamaz veya kayıt işlemlerini reddedeme z. Bu bilgiler gizlilik kapsamında korunur ve eğitim hayatınızı olumsuz etkilemez.